45 Yaşındaki Dul Nalan Abla!

Adım Metin, 33 yaşındayım. Bir minübüsüm var ve İstanbulda büyük bir kuruluşun servisini çekiyorum. Nalan Abla ise benim serviste. Sarıyerde sabah ilk binen ve en son inen, 45 yaşında, hafif balık etinde, 1.65 boylarında, kumral bir bayan. Takriben bir senedir servis çekiyorum. Servise ilk o bindiğinden, hep ön tarafa, yani yanıma oturur, dizüstü eteği ile bacak manzarası hep içimi hoplatırdı. Hergün sohbet ede ede gidip geliyorduk, ancak son 4-5 aydır üzerinde bir dalgınlık, yüzünde bir hüzün vardı. Kendisiyle hep günlük olaylardan konuştuğumuzdan, özeline girmek istemiyordum.

 Artık Haziran sonlarına gelmiştik. O akşam mesai çıkışında Nalan ablanın yüzü allak bullak servise bindiğinde, “Hayırdır abla, ne oldu? İşyerinde canını sıkan birşey mi oldu?” diye sordum. “Yok Metin, eşimden boşanalı bir yıl oldu, oğlan benimle kalıyordu, geçen ay babamın yanına Antalyaya gidiyorum deyip çıkıp gitti, ev şimdi bomboş geliyor, eve giresim gelmiyor, canım yemek bile istemiyor, napçam bilmem...” dedi. “Ya abla takma kafana diyecem, ama haklısın, kafaya takılmayacak gibi bir durum değil. Bak bu gün Cuma, eğer istersen bu akşam İstinyede sana bir balık ekmek ısmarlarım, belki kafan dağılır, senin için de bir değişiklik olur?” dedim. “Sağol Metin, ama derdimle seni de boğmak istemem.” dedi. Ben israr edince, “Ehh tamam, olur!” dedi. Servis bitince İstinyeye döndük, orada eski bir tekneyi Balık restoranı yapmışlar, çıktık balık söyledik. Garson, “Ne içersiniz?” dediğinde, ben bir duble Rakı söyledim. Nalan abla önce, “Ben almayayım.” dedi, ama ısrar edince bir dublede o aldı. Balık Rakı derken ikinci dubleler de bitti. Sohbet mohbet derken 3. dubleler de bitince, baktım Nalan abla çakır olmuştu...

 Biraz daha oturup kalktık. Nalan ablayı Sarıyere evine bırakacağım. Arabama bindik, herzamanki gibi yanıma oturdu. Ama ne oturuş, o çakır kafa ile zaten kısa olan etek adamakıllı sıyrıldı, bacaklarından baldırlarına kadar görünüyor. Bluzun düğmesi açık, o göğüs dekoltesi meydanda, üstü açık siyah südyen giymiş, neredeyse göğüs uçları görünüyor. Benim yarrak oldu mu kazık! Hiç konuşmadan apartmanlarının önüne geldik. Saat gece 12'yi geçmişti. Arabadan inerken bacak dekoltesi küloda kadar açıldığında, siyah dantelli külodu am dudaklarını kapatamıyordu. Apartmanın dış kapsını açmasına yardım ettim, zaten hafif yalpalıyordu. “Hadi seni merdivenden çıkartayım.” dedim ve koluna girdim. Çıplak kollarımız birbirine temas ediyordu ve parfümü beni iyice tahrik etmişti. Nalan abla da kendini bana adamakıllı yaslayınca, benim yarrak pantolonuma sığmaz olmuştu. Dairenin kapısını açtı, içeri girdik...

 İlk konuşan Nalan abla oldu, “Geç içeri otur Metin, sana bir kahve yapayım.” dedi ve kapıyı kapattı. O an Nalan ablaya sarıldığım gibi dudaklarına yapıştım. Önce dudaklarını kaçırmak istedi, ama kollarım vücudunu çoktan sarmış, Nalan ablayı kendime çekmiştim ve vücutlarımız birbirine yapışmıştı. İyice sertleşmiş yarrağım Nalan ablanın hafif çıkık göbeğine baskı yaparken, Nalan ablanın boynunu öpmeye başlamıştım. Dudaklarımın boynuna o teması Nalan ablayı şehvet denizine sürüklemiş, bir anda dudaklarımız ve dillerimiz birbirini bulmuş, şehvet içinde koridorda yiyişmeye başlamıştık. Ellerimiz birbirimizin her yerini okşarken, kendimizi bir yatağın üzerinde bulduk. Bir anda soyunduk, sadece iç çamaşırlarımız kalmıştı. Nalan ablanın iri memelerini bir çırpıda südyeninden kurtardığımda, sağ elimle de külotunu aşağıya çekiyordum. Aynı anda Nalan abla da benim külodumu aşağı çekerek kazık gibi yarrağımı serbest bırakmıştı...

 Nalan ablanın bacakları arasındayken aşağı kaydım ve amının dudaklarını emmeye başladım. Nalan abla titrek bir sesle, “Ye beni, bitir beni erkeğim!” diye inlerken, bir anda kendimizi 69 pozisyonunda bulduk ve Nalan ablanın ateş gibi dudaklarını yarrağımın başında hissettim. Nalan abla Ahlaya Ohhlaya yarrağımı yalarken, ben de dilimi amının derinliklerine sokup, amını dilimle sikmeye başlayınca, Nalan abla bacaklarını kasıp, amını yüzüme bastırıyordu. Çok geçmeden derin ve titrek bir sesle, böğürür gibi inleyerek sarsılmaya başladı. Amından sular geliyordu. Anladım ki Nalan abla orgazm oldu, boşalıyordu. Tertemiz amının dudakları nasıl şişmiş kızarmıştı. Boşalması bitince, “Sok artık, sokkkk şunu!” diye inlemeye başladı. Hemen döndüm, bacak arasında yerimi alıp, yarrağımın zonklayan başını Nalan ablanın am dudakları arasına bir iki sürtüp yüklendim. 45 yaşındaki dul Nalan ablanın bir yıldır sikilmemiş amı o kadar daracıktı ki, zorlanarak girdim...

 Taşaklarım Nalan ablanın kasıklarına yapıştığında, inceden, “Aağıhhh!” diye bağırdı. Ama yavaş yavaş git gel yapmaya başladığımda, her girişimde Ohhhh çekiyordu. “Artık seni bırakmam Metin, benim kocam sensin, sok, daha hızlı sokk, bitir beni, ohhhh, daha hızlı!” dediğinde birden hızlandım. Ben sert sert dibine vurdukça Nalan ablanın Ohhları daha yüksek çıkıyordu. Bir ara domaltıp amına arkadan seri bir şekilde pompalamaya başladığımda, Nalan abla, “Dağıt beni kocacığım, parçala beni Metinimmm!” diye böğürüyordu. Beş on dakika pompaladıktan sonra, Nalan abla birden kendini bana doğru yaslayıp kasılarak sikimi amında sıkıştırdı. Yeniden boşalıyordu. “Ben de geliyoruumm! dediğimde, “İçime boşal! İçime fışkır hissedeyimmmmm! İçime patlaaaa!” derdemez ben deli gibi fışkırmaya, boşalmaya başladım. Boşalmam bitmişti ama sikimin daha sertliği geçmemişti. Hızla git gel yapmaya devam ettim. Döllerimden vıcık vıcık olan amında sikim yanıyordu. Dizlerimin bağı çözülmüş gibi hissedince üzerine yığılıp kaldım. İkimiz de bitmiştik, öylece birbirimize sarılıp bir müddet yattık dinlendik.

 O gece Nalan ablayı 2 kere daha becerdim, artık gün aşırı sikişiyoruz.

Alexis Texas Fotoğrafları



































Piknikte Komşumun Kocası Götümü Sikti


 Selam değerli arkadaşlar, benim ismim Dilan. Ankarada oturmaktayım. 3 yıllık evliyim ve 2 yaşında bir kızım var. 1.70 boyunda, 90-65-95 ölçülerine sahip, etrafımca güzel denilen, kumral tenli bir bayanım. Dekolte ve dar kotlar giymeyi çok seviyorum. Şunu da belirtmek isterim ki, popoma herkes hastadır. Ne zaman alışverişe gitsem, ne zaman çarşıda pazarda yalnız yürüsem, esnaf adamların yada markete giderken önünden geçtiğim dükkan sahiplerinin popoma bakarak iç geçirdiklerini çok iyi biliyorum. Götümü o ana kadar hiç siktirmediğim halde, aslında gizliden gizliye merakta etmiyor değildim hani :)) Bir keresinde ise hiç tanımadıgım bir erkeğin arkamdan, “Güzelim senin o götüne benimkini bir soksam dünyalar benim olur!” dediğini duydum ve içimden, ‘Keşke soksan erkeğim, benimde öyle olur valla!’ diye geçirdim :)) Yani anlayacağınız götüme bu tür bakmalara ve laf atmalara alışığım.

 Geçen sene başıma gelen olayı ilk defa burda paylaşıyorum, artık içimde tutamıyacağım ve başka birine anlatsam utancımdan öleceğimi biliyorum. Bundan yaklaşık 1 yıl önceydi. Bir Pazar günüydü. O gün kocam çalışmıyordu ve arkadaşlarının yanına gitmişti. Bense çocuğu uyutup evin işlerini bitirmiştim. Hava çok güzeldi, evde bunaldım, canım dışarı çıkmak istedi. Kocam olacak salağı aradım ve “Ali nerdesin?” diye sordum. “Arkadaşlarımın yanında kahvedeyim canım, birşey mi oldu?” dedi. “Hayır birşey olmadı, ama evde canım sıkıldı, gel de bizi biryerlere götür!” dedim. Kocam tamam deyince hazırlanmaya başladım. Yine altıma dar bir kot, üstüme yakası açık bir bady giydim, atlet giymeden sadece bir südyen taktım ve kocamı beklemeye başladım. Kocam geldiğinde çocuk ta uyanmıştı. “Ali hadi çocuğu da alalım pikniğe gidelim.” dedim. Kocam da, “Tamam olur. Kemal beyle eşi Banu hanıma da haber verelim mi? Belki onlar da gelmek isterler.” dedi. “Farketmez, gelsinler.” dedim. Onlara da haber verdik, onlar da geldiler. 2 araba yola çıktık. Yolda alışveriş falan derken piknik yerine vardık. Sonunda yerleştik ve çayımızı demleyip oturduk sohbete başladık...

 Bizimle beraber gelen Banu ile Kemal, karşı binada oturan komşularımızdı. Onlarla oldukça samimiydik. Banunun kocası olacak Kemal pezevengi, arada sırada bana kaçamak bakışlarını yakaladığım, aklı sikinde olan birisiydi. Banunun anlattığına göre, siktigi zaman Banu 3 gün oturamıyormuş. Banu bana gerdek gecesini ve bazı geceler sikşmelerini tüm ayrıntılarıyla anlatırdı. Orospu bir de öyle bir ballandırarak anlatıyor ki, sormayın, sanki kocası beni sikmiş gibi oluyorum her seferinde. Neyse, bu arada kocam mangalı falan yaktı, Pirzolalar köfteler pişti, yedik içtik oturuyorduk. Herkeste bir mayışma başladı. Benim kızın uykusu geldi, arabaya yatırdık uyudu. Benim çişim gelmişti, ama burda nerde yapacaktım, her yer açıktı, ağaçlık alan ise uzaktı. Okadar sıkıştım ki, zor tutuyorum, nerdeyse donuma işeyeceğim. Çaresizce etrafa bakınırken, Banu, “Ben de sıkıştım, kız gel hadi bakınıp durma, beraber ağaçların oraya gidelim!” dedi.

 Ben de kocama seslendim, “Ali hadi uyan, biz WCye gitcez, bize götür!” dedim. Ama nerdeee, bizim herifin karnı doydu, Rakıları da lüp lüp götürdü, uyanır mı hiç? İçimden, ‘Adi herif, inşallah karını ormanda biri bağırta bağırta siker de, onu bile duymazsın!’ dedim ve Banuyla yalnız gitmeye karar verdik ve yanımıza peçetelerimizi aldık, ayaklandık. O sırada Banunun kocası gözlerini açtı ve “Ben size eşlik edeyim kızlar, merak etmeyin ben arkanızda olacağım!” dedi. İçimden, ‘Hapı yuttun Dilan, asıl şimdi merak et!’ dedim. Banu da, “Sağol aslan kocam!” diyerek yola çıktık. Araba ile gidemediğimzden yürüyorduk, Banunun kocası ise arkamızdan geliyordu. Banu da benim kadar sexy bir kadındır, o da benden aşağı kalmaz ve o gün dapdar bir eşofman giymişti. Arada bir arkama baktığımda, her seferinde kocasının götüme yiyecekmiş baktığını gördüm ve birşey diyemedim. Böyle ilerleyerek 5 dakika falan yürüdük ve ormana girdik, piknik yaptığımız yer gözden kayboldu...

 Banuya, “Hadi hayatım sen şöyle yap, ben de az öteye yapayım!” dedim. Banu orda bir ağacın arkasına gitti, ben biraz daha ilerilere gittim. Pantolonumu (dar olduğundan) zorla indiridim ve işemek için yere çömeldim. Etraf çok sessizdi, birden korktum ve Banuya seslendim, “Banuuuuu? Banuuuuuu?” diye. Ama birkaç metre ötemde olmasına rağmen Banudan cevap gelmeyince kocasına seslendim, “Kemal abiii? Kemal abiiiiiiii?” diye. Kocasından da ses gelmeyince iyice korkmaya başladım. Hemen peçete ile amımı silip kalktım ve etrafa göz attım. Ama ikisi de ortalıkta yoktu. Derken arkamdan bir çıtırtı duydum ve daha arkamı dönemeden ağzımı bir el kapattı. Korkudan aklım çıktı, arkama dönmeme izin vermiyordu. Elinin birisini götüme atınca, bu olsa olsa Banunun sapık kocası Kemaldir diye şüphelendim ve çırpınmaya başladım. Kulağıma, “Şşşttt, sesini çıkarma, ben Kemal!” deyip elini ağzımdan çekti ve “Sakın ses çıkarma, kocan duyarsa rezil olursun!” dedi. Ben de, “Birşey yapmaya kalkarsan bağırırım, karın duyar, sen rezil olursun!” dedim...

 “Banu duymaz, baygın yatıyor!” dedi. Meğerse Banu çişini yaptıktan sonra ayağa kalkarken tansiyonu düşmüş ve bayılıp yere yığılmış. Pezevenk kocası da bunu görünce, gidip Banuya yardım edip onu ayıltacağı yerde, benim yanıma gelmiş! Elinin birisiyle götümü avuçlarken, diğer eliyle de göğüslerimi yoğuruyordu. “İster güzellikle olacak, ister zorla! Seni burda sikmeden gitmem! Güzellikle olursa kimse farkına varmaz, zorla olursa üstünü başını yırtar, yerlerde süründürür yine sikerim, ozaman bunu da kocana nasıl açıklarsan açıkla bakalım, ben Banuyu ayıltmaya çalışıyordum derim işin içinden çıkarım!” dedi. Haklıydı, ben artık çırpınmayı bıraktım, kocama da kızdığımdan, “Tamam, acele et ozaman, kocam uyanmadan işini bitir de gidelim!” dedim. O da, “Emrin olur fahişem, sen hiç merak etme, o pezevenk kocan uyanmadan amını götünü dağıtırım!” dedi. “Nebiçim konuşuyorsun sen öyle, düzgün konuşşana sapık herif!” dedim. “Hemen kızma güzelim, sende de hiç fantazi yokmuş!” dedi. “Tamam tamam bırak fantazi yapmayı da hadi acele et!” dedim...

 Kemal pantolonumu külotumla birlikte dizime indirip başladı götümün yanaklarını avuçlamaya. “Senin bu götüne hastayım Dilan, sen bir Huri misin? Bu nasıl göt yaa?” deyince ve beni bir gülme aldı. “Hadi tamam uzatma, öyle bir göt işte, sen sikmeme bak! İyi sikersen ve akıllı olursan, bu göt daha çoooooook çıkar karşına!” deyiverdim. O da, “Sen yeter ki iste orospum, fahişem benim! Senin o götüne kurban olurum!” diyerek yumuldu arkama ve göt deliğimi yalamaya başladı. Bir götümü, bir amımı yalaması beni iyice azdırdı. Zevkten deliriyordum, “Hadi Kemal abi, sik artık ne olur! Beni iyice azdırdın sapık herif, sikeceksen sik artık, Banu ayılacak, kocam uyanacak, hadiii!” dedim. “Tamam Dilanım, seni öyle bir sikecem ki, ömrünce unutamaycaksın, aklından çıkmayacak, rüyalarına girecek ve hergün Kemalin yarrağı, Kemalin yarrağı diye sayıklayacaksın!” dedi. “Bak sennnnnn, öyle mi? Hadi sikte görelim şu meşhur yarrağını!” dedim. Dememle birlikte pantolununu indirdi ve yarrağı da külotundan kurtuldu. Ama ne kurtulma, göbeğine öyle bir çarptı ki, inanın korktum. Hemde nasıl korktum, hemen pantolonuma külotuma sarılıp yukarı çekmeye çalıştım...

 Ama nafile, Kemal sapığı, “Ne oldu kız orospu? Rahat dursana! Tadına bakmadan nereye?” diyerek pantolonumu ve külotumu yeniden sıyırdı aşağı. Ben korkudan titreyerek, “Yalvarırım Kemal abi, ben o yarrağı nasıl alırım, başka ne istersen yapayım, ağzımla boşaltayım, ağzımdan diledigin kadar sik, ama onu bana sokma!” diyebildim. Kemal abinin yarrağından resmen tırsmıştım, korkudan titreye titreye bir hal oldum. Ama ok yaydan çıkmıştı birkere ve ben kendim kaşınmıştım. Adama kalkıp ta, karın ayılmadan, kocam uyanmadan beni hemen sik dersen, adam da böyle ballandıra ballandıra siker seni tabi! Bu yarrağı yemeden kurtulamayağıma aklım kesince kendimi bıraktım saldım artık. Anladım ki dönüşü yoktu, sike sike bu yarrağın tadına bakacaktım. Ve öyle de oldu. “Ağzına almaya okadar hevesliydin orospu, al bakalım!” diyerek beni önüne çöktürerek uzattı yarrağını. İlk defa kocamın yarrağından başka yarrak gördüm ve ağzıma alcaktım. Gerçi birazdan da götüme alacaktım :)

 Yarrağını elimle tutup ağzıma yanaştırdım ve başladım yalamaya. Ama ağzıma sığmasını bırak, kafasını zor alıyordum ağzıma. Biraz yaladıktan sonra nefes almak için ara verdiğimde, “Bu nasıl bir yarrak Kemal abi? Banu anlatırdı da inanmazdım! Valla aynen dediği kadar varmış!” dedim. O da, “Banunun götü nasıl öyle büyüdü, nasıl öyle güzelleşti sanıyorsun? Bu yarrağın sayesinde işte!” dedi. Beni bir telaş daha sardı, yutkunarak, “Nasıl yani? Sen Banuyu götten de mi sikiyorsun Kemal abi?” diyebildim. “Ne sandın ya yavrum? Herşeyi anlatmış sana orospu, birtek götten siktiğimi mi anlatmadı? Göt sikmek gibisi var mı! Ne o? Salak kocan daha senin bu güzel götünü sikmedi mi yoksa?” dedi. “Abi ne sikmesi, kocam daha göt deliğimi yalamadı bile! Hem isteseydi bile ordan vermezdim ki!” dedim. “Bana vereceksin ama!” diyerek beni ayağa kaldırdı, yarrağını tükürükledi ve “Hadi dön arkanı Dilanım!” diyerek, hafif öne eğilmemi sağladı. Ben doğrulup, “Kemal abi pantolonumu çıkarıp şuraya yatayım, bacaklarımı açayım, daha kolay olur!” dedim...

 “Gerek yok yavrum, sen domal!” diyerek yeniden eğdi beni. Arkama yanaşıp yarrağıyla amıma badana yaparken zevkten ölecektim, amımın suları akmaya başladı ve çok geçmeden titreyerek boşaldım. Titremeler yüzünden ayakta zor duruyordum valla. Amıma sokacak diye heyecanla beklerken, o yarrağının başını göt deliğimde gezdirmeye başlamıştı. Götümü delmeye kararlıydı, yine de son bir umutla yalvardım, “Kemal abi yapma kulun köpeğin olayım orama elleme, amımdan ne kadar istersen sik, ama oraya dokunma, yalvarırım ne olur yapma!” diye. Ama ikna edemedim pezevengi. Yarrağının kafasını birden götüme sokunca, acıdan ben, “Kemal abiiiiii!” diye nasıl bağırdım ama. Götümün acısından ayaklarımı falan hissetmiyordum. Tecrübeli piç, hani beni belimden tutmasa kesin düşecektim. Ben, “Kemal abi çıkarrr, yanıyor götüm!” diye yalvarmaya devam ederken, piç kalanını da öyle bir soktu ki, acıdan geberiyorum sandım, beynimde şimşekler çaktı, nefes bile alamıyordum. Sanki taşaklarını da götüme sokmak istercesine beni kendine iyice çekip bir süre hareketsiz bekledi...

 Ve sonrasında yarrağını götümün içinde yavaş yavaş oynatmaya başladı. Hafif hafif çekip geri sokarak götümü sikiyordu. Bense götümün acısını unutmak için, önümdeki ve etrafımdaki ağaçlara bön bön bakınıyordum. Birkaç dakika geçmişti ki artık yavaşça yarrağını başına kadar çıkartıyor ve tekrar yavaşça hepsini geri gömüyordu. İşte o andan itibaren götümün sikilmesinden zevk almaya başlamıştım. Yarrağı götüme girip çıktıkça amımın suları da kendiliğinden akmaya başlamıştı. İnleyerek, “Hadi erkeğim daha hızlı sik götümü, hadi sikicim daha sert sok fahişene, karının götünü sikiyormuş gibi sik orospunu, bu göt sana kurban olsun sik aslanım!” demeye başladım. Demez olsaydım, Kemal götüme öyle bir hızlı sokmaya başladı, öyle bir pompalamaya başladı ki anlatamam. Bacağıma ılık ılık birşeyler akmaya başladığında götüm artık kesin yırtıldı diye düşündüm, sanırım bu kandı. Telaşla, “Kemal abi neolur boşal artık, götüm kanıyor!” dedim. “Boşalacam orospu bekle biraz!” diyerek birkaç kez daha pompaladıktan sonra, götümden kanlı yarrağını ‘Cork!’ diye çıkarıp, beni döndürdüp önüne çömeltti ve suratıma öyle bir boşalmaya başladı ki anlatamam. Kocam Ali beni 3 gün sikse inanın bukadar boşalamaz!

 Sonra hemen toparlandık, peçeteyle ağzımı yüzümü ve kanayan götümü sildim ve Banunun yanına gittik. Gittik ama tabi ben oraya kadar Kemal abinin yardımıyla yürüyebildim. Bacaklarım ayrık ayrık yürürken gören Kemal pezevengi pis pis gülüyordu. Neyse Banuyu bulduk ve ayılttık. Banu gözlerini açıp kendine geldiğinde etrafına şaşkın şakın bakarak, “Bana ne oldu yaa, birden gözümün önü karardı, gerisini hatırlamıyorum, kendimi sanki dayak yemiş gibi hissediyorum!” dedi. Kemal abi de, “Birşey olmadı karıcığım, çişini yaptıktan sonra ayağa kalkarken birkaç saniyeliğine bayıldın, tansiyonun düştü herhalde, iyiki de yakındaydık hemen yetiştik.” deyip, kollarına girdik ve Banuyu kaldırdık. Banuyu ortamıza alarak piknik yaptığımız yere yürümeye başladık. Salak kocam uyanmış, çişimizi yapmaya gittiğimizi bilmediğinden etrafına salak salak bakınıyordu. Bizi o halde görünce, “Hayırdır? Nerdeydiniz? Banuya ne oldu öyle, beti benzi atmış?” diye sordu. Kemal de, “Hanımlar tuvalet ihtiyaçlarını göremeye gittiklerinde Banunun tansiyonu düştü, bayıldı!” dedi.

 Kocam Banuya, “Geçmiş olsun!” deyip, bana da, “Ya sana ne oldu aşkım, aksak aksak yürüyorsun?” diye sordu. Ben de, “Aşkım hiç sorma, WC olmadığından ağaçların oraya gittik, çişimi yapmak için çömeldiğimde popoma öyle bir diken battı ki, mübarek sanki sopa gibiydi!” dedim. Ama bunu derken başka şeye benzetme olacağı aklıma gelmemişti :)) Anında herkes gülüşmeye başladı. Neyse biraz daha oturduktan sonra toplandık ve eve doğru yol aldık. Ama eve varana kadar ben arabada nasıl oturdum onu bana sorun. Eve girer girmez aynamı aldığım gibi tuvalete girdim. Domalıp göt deliğime baktığımda, eskiden gömlek düğmesi gibi olan götümün deliği, artık nerdeyse Rakı bardağının ağzı kadar açılıyordu. Üstelik büzüğüm öyle bir yırtılmış ve kanamıştı ki, kandan dolayı beyaz tangam kıpkırmızı olmuştu...

 Götümün iyileşmesi 3 hafta kadar sürdü, ve bu sürede Kemal pezevenginin yakınından bile geçmedim. Taaki götüm kaşınmaya, yeniden Kemalin yarrağını istemeye başlayana kadar...

 Hepinizin yarraklarını öpüyorum beyler. İyi sikişmeler!

At Gibi Komşu Kızları !

 Selam şu anda elleri siklerinde ve amlarında olan arkadaşlar. Benim adım Ayberk, yaşım 28. Yaklaşık 4 yıldır bu sitenin hastası ve ziyaretçisiyim. Bundan 5 sene önce, ben daha askere gitmeden evvel, aynı binamızda iki kız kardeş oturuyordu. Ama ne kızlar yaa, küçük olan tam bir Liseli kısrak, büyüğü ise Liseyi bitirmiş, at gibi hatundu. Ben büyük olanına, yani Ebruya hasta oluyordum, yanıp tutuşuyordum resmen hatuna. Ve asılmaya başladım tabi. O da bana karşı boş değildi, ama onu sikebileceğime hiç ihtimal vermiyordum, çok uğraştırır beni diye düşünüyordum. Neyse buna çıkma teklifi ettim, çıkmaya başladık. Ama aradan geçen aylar boyunca öpüp elleşmekten ileriye gidemeden benim askerlik zamanı geldi çattı, askere gittim. Birkaç ay sonra haberini aldım, üniversite sınavını kazanamayınca mahalleden hıyarın biriyle evlenmiş zilli. Çok üzüldüm tabi, doğrusu kaşara aşıktım. Neyse, askerliğimin bitmesine bir ay kala birde duydum ki boşanmış orospu! Nasıl sevindiğimi tahmin edemezsiniz! Böyle bir açık kapı dul arasan bulunmaz :))

 Askerlik bitti eve geldim. Tabi Ebru için yanıyorum yine. 3 gün sonra binada karşılaştık. Geleneksel ‘Hoşgeldin, hoşbulduk, nasılsın iyimisin?’ muhabbetinden sonra, “Evlenmişsin boşanmışsın?” dedim. “Evet yaa sorma hayatım, kısmet değilmiş, boşver!” dedi. Baktım çok rahat zilli. İçimden, Ohhhh oğlum Ayberk yaşadın, sen bunu evire çevire sikip kevgire çevirmezsen adam değilsin lan, kız sikilmeye dünden razı, demek ki yarrağın tadını aldı, artık istiyor diye geçirdim ve buna asılmaya başladım. Zaten yeni de boşanmış, biraz da boşlukta hatun, ilerleyen günlerde boş bırakmadım hatunu, hergün cepten aradım, arayı sıcak tuttum sürekli. Birkaç gün sonra binada gördüğümde dışarda buluşma teklifinde bulundum. “Olur tabii ki, zaten ben de dersaneye gideceğim, hadi merkeze birlikte gidelim!” dedi. Kendi kendime, Lan bu ne iş, ne dersanesi? dedim. Kocasından boşandıktan sonra yeniden üniversite sınavlarına hazırlanıyormuş zilli. Neyse birlikte merkeze gittik ve bunu dersaneyi asması için zar zor ikna ettim, bir Cafeye oturduk birşeyler içiyoruz...

 Sohbet ederken ben bunun elini tuttum ve onu çok özlediğimi söyledim. Orospu, “Valla Ayberkciğim ben de seni çok özledim...” der demez, ben, “Hadi kalkalım!” dedim. “Nereye hayatım? Daha yeni geldik!” dedi. “Rahat bir yere canım!” dedim. Bizim kaşar orospu dünden razı, hemen tav olduğu için, “Tamam hayatım nasıl istersen...” dedi ve kalktık. Lan o değil de, eğer ilk günden böyle yapacağını bilseydim, üstüne başına rahat bişeyler giydirirdim. Neyse arabama bindik yola çıktık. Ankarada herkes Çiftlik Park Centeri bilir, oraya çektim arabayı, kapıları kilitledim. Elimi bacağına koyup, hafif hafif okşayarak, “Seni hala seviyorum vede çok özledim canım yaa!” dedim. O da tabi boş değil, “İnan ki bir hata ettim, o lavukla evlendiğime bin pişman oldum!” dedi. Ben etrafa bir göz attıktan sonra taş gibi olan göğüslerini okşamaya sıkmaya başladım. Diğer elimle de kalçalarını sıkıyorum. Ama nasıl istiyorum orospuyu, yarrağım pantolonu deldi delecek. Sikimin kalktığını gören Ebru, “Hayatım sakin ol biraz, kendine hakim ol!” dedi. Ama mümkün mü yaa, at gibi Ebruyla arabada yalnızken ben nasıl sakin dururum...

 Hemen arka koltuğa geçtik ve ben bunu iyice soyduktan sonra yatırdım ve başladım göğüslerini yalamaya. Ordan göbeğine, derken sıra geldi bal kutusuna. Bir hatunun amı bu kadar mı güzel olur Tanrım yaa! Orospunun sanki bugün bana amını yalattıracağı içine doğmuş gibi dün geceden ağda yapmış amcığına, bir de parfüm sıkmış. Amına yumulmuşum nasıl yalıyorum ama, amının dudaklarını koparacakmışım gibi içime çekiyorum, dilimi amına sokarak dilimle sikiyorum orospuyu resmen! Zilli de inleyerek saçlarımdan asılarak bastırıyor amına. Çok geçmeden kasılıp kaldı ve sarsılarak orgazm oldu. Amının suları ağzıma fışkırırcasına püskürürken, elektriğe tutulmuş gibi amı göbeği yükselip yükselip iniyordu. “Hadi aşkım, sok artık...” diye yalvarmaya başladı. Ben tabi amını dillemeye devam ediyorum. Ebru kendinden geçmiş bir halde kıvranırken, birden, “Hadi soksana pezevenk, hadisene şerefsiz!” demez mi! Bunun amını yalamayı bırakıp, “Ne dedin kız sen?” dedim. “Özür dilerim aşkım, serefsiz kocam alıştırdı bunu bana, o beni sikerken hep küfür ettirirdi, daha da azıyormuş hayvan, daha zevkle sikiyormuş, ayrıca benim de hoşuma gitmiyor değildi hani!” dedi...

 “Haa, demek öyle! Bana uyar, sana gününü gösterecem amına koduğumun orospusu!” diyerek ben de pantolonumu ve külodumu indirip ve zonklayan yarrağımı kökünden tutup uzatarak, “Al ağzına orospu, yala bakiim!” dedim. Ama Ebrunun gözleri yuvalarından çıkacaktı, “Bu ne Ayberk böyle yaa, at yarrağı gibi, aşkım ben valla alamam bunu, bırak amcığımı ağzıma sığmaz bu benim!” dedi. “Orospu, evlenmiş boşanmış kadınsın, alışmadın mı yarrağa?” dedim. “Yok aşkım nerde yaa, kocam olacak salağın siki ufacık birşeydi, hem bukadar da kalın değildi. Hem onun sikmesinden ne olacak ki, 2-3 kere sokar boşalırdı hemen!” dedi. Bu arada benim araba Mercedes Vito olduğundan içi epey geniştir, arka koltukta hemen 69 olduk. Ben Ebrunun yine amını yalarken, o da başladı benim yarrağı yalamaya. Alamam falan diyordu, ama böyle bir yarrak yalama şekli yok yaa! Yalamıyor orospu, resmen somuruyor, yutuyor sikimi. İnanın ki 2 kere boşalttı ağzına, hem de döllerimin damlasını boşa akıtmadan yuttu hepsini orospu...

 Bakt
ım iliğimi kurutacak, zorla çektim ağzından, “Daha sikmeden kuruttun beni be, birdaha zor boşalırım!” dedim. Ama işi biliyormuş orospu, “Benim istediğim de o zaten aşkım, hemen boşalma, saatlerce sik beni, parçala amımı, dağıt beni kocacığım!” dedi. Ayberk durur mu bunları duyunca, hemen zilliyi üstüme çıkarıp, ata bindirir gibi sikime oturttum. Oturmasıyla zıplamaya başladı Ebrum, ama ne zıplama, sanki taşşaklarımı da alacak içine. Bir saniye bile durmadan 10 dakika kadar inip inip kalktıktan sonra yavaşladı. “Yorulduysan ara verelim aşkım!” dedim. Ama nerdeee, “Yok aşkım yorulmadım da, pozisyon değiştirelim hadi!” dedi. Hemen bunu üzerimden indirdim, kafasını 2 koltuğun arasına sokarak domalttım ve başladım arkadan kabak gibi açılmış amına pompalamaya. Kalçalarından sıkarak amına geçiririp git gel yaparken gözümün önünde kapkara bir inci gibi duran göt deliği nefes alır gibi açılıp kapanıyordu...

 Amını bir süre daha siktikten sonra birden çıktım amcığından. “Ne oldu aşkım, boşalcan mı yoksa? Çıkarma, korunuyorum!” dedi. “Yok ne boşalması aşkım, biraz da arka kapından misafir et beni!” dedim. Bunu duyan Ebru hemen dönerek, “Olmaz Ayberk, ordan siktirmem, bu yaşıma geldim daha deldirmedim orayı! Çok acıyor!” dedi. “Deldirmediysen çok acıdığını nerden biliyorsun orospu?” dedim. “Lisedeyken bir kere denedim ama çok acıdığından vazgeçtim!” dedi. İçimden, Ulan kapıkomşumuza bak be, ne orospuymuş zilli, ama iyiki de siktirmemiş, yaşadım, o götü ilk delen ben olacağım diye geçirerek, “Aşkım sakin ol biraz, ben acıtmadan sikerim!” dedim. “Olmaz Ayberk, kusura bakma götümü siktirmem! At yarrağı gibi sikin var, yırtar götümü!” diyerek kestirip atan Ebruya yalvarmaya başladım, “İnan ki acımayacak aşkım, söz veriyorum, yavaş yapacağım, ne olur sadece kafasını sokup çıkaracağım!” diye. Ebru Nuh diyor, Peygamber demiyordu. “Aşkım amının kızlığını bozamadım, bari götünün kızlığını bozarak kocan olayım!” diye yalvar yakar zor da olsa ikna ettim Ebruyu...

 “O zaman bolca kremle, sakın kuru kuru sokmaya çalışma, Liseyken çocuk 20 dakika uğraştı sokamadı!” diyerek çantasından el kremini verdi ve tekrar arkasını döndü. Ebrumun arkasına geçtim ve kremlemeden önce başladım o kara incisini yalamaya. Valla bal dök yala yaa, bir tane tüy olmaz mı, bir tane pürüz olmaz mı? Ama yok işte yaa! Ben göt deliğini yaladıkça Ebru başladı zevkten böğürmeye ve yalvarmaya, “Sok aşkım artık ne olur, istiyorum yarağını götüme, sik götümü artık, del götümü, dayanamıyorum artık sok!” diye. Dilimi çekerek götünün deliğini ve yarağımın başını bolca kremledim. Sonra başladım yarağımla aşağıdan yukarıya, yukarıdan aşağıya badana yapmaya. Mis gibi amcığından akan sularla göt deliğine badana yaptıkça Ebru haykırıyordu, “Soookkk hadi orospu çocugu! Soksana pezevenk!” diye. Bunu da duydum ya, içimden, Tamam artık orospu, senin o götünü yırtmazsam adam değilim lan! dedim :))

 Yarrağımın başını götünün deliğine denk getirip, iki elimle belinden sıkıca kavradım, ki kaçmasın diye, çünkü bu yarrağı yeyipte ilk seferde kaçmayan hatun yoktur. Neyse yavaş yavaş itmeye başladım. Ebru hemen “Aşkım vazgeç olmayacak!” demeye başladı. “Dur aşkım sabret, olacak!” dedim ve biraz daha ittirdim. İttirmemle, Plöff diye bir sesle başı girdi. Ebru ise, “Yandım anammmm!” diye bağırdı ve ellerini arkaya atarak bacaklarıma tırnaklarını geçirdi. Ama çıkarırmıyım sokmuşken! “Dur aşkım kımıldama, başı girdi, birazdan alışacaksın!” dedim. Ama Ebru halen bağırıyor, o bağırdıkça ben sokmaya devam ediyorum. Sonunda köküne kadar dayadığımda Ebrunun nefesi kesilmişti. İki üç dakika hareketsiz içinde bekledikten sonra yavaş yavaş gidip gelmeye başladım. 5 dakika sonra baktım Ebru ellerini bıraktı, bağırmayı kesti ve “Yavaş aşkım, ne olur yavaş, daha yeni alıştı!” demeye başladı. Ben bunu duyunca daha da hızlı pompalamaya başladım...

 10 dakika sonra ise götten yemeye iyice alışan ve zevk almaya başlayan Ebru, “Hızlı sok aşkım, dağıt götümü, götten sikilmek çok zevkliymiş, hep sik götümü aşkım, hep sen sik beni!” demeye başladı. Ben de daha fazla dayanamayıp içine öyle bir boşaldım ki anlatamam, döllerim çay bardağını doldururdu herhalde. Orospu büzüğünü sıkarak yarrağım küçülene kadar çıkarmadı götünden. Yarağım kendiliğinden çıktığında ucu hafiften kan olmuştu. Kanı gören Ebru, “Yırttın götümü orospu çocuğu! Kanamış yaa! At yarrağı gibi yarrağın var, alamam diye sana demiştim!” dedi. Ben de, “Aldın işte aşkım, korkma birşey olmaz!” diyerek dudaklarından öptüm. Hemen giyinerek eve doğru yol aldık...

 Ebruyu sokağın başında arabadan indirip, 2-3 dakika sonra ben de yavaş yavaş binaya doğru devam ettim. Ebru Binaya girerken kızkardeşi Ezgi balkondaydı. Ezgi deyince, o da tam tay gibi bir kız, bildiğin kısrak yaa! Ezgiyi balkonda mini şort ve askılı bady giymiş halde görünce, eve gider gitmez Ezgiyi düşünerek inanın 2 posta 31 çektim...

 Herkese bol sikişli günler! Kızlar amınıza götünüze iyi bakın, mucuk!